Takımlarımız başarı ile adım adım Dörtlü Final’e ilerlerken hepimiz yaklaşan EuroBasket2017’yi ve A Milli Takımı’mızı bir an olsun için unutuyor, göz ardı ediyorduk ki federasyonun biletleri satışa çıkarması ile bir anda THY Euroleague atmosferine ara verip tekrar hatırlar olduk. Çünkü akıllara “Milli Takım ne olacak?” “Kadroya kimler alınacak?” soruları gelmeye başladı.
Ülkemizin ulusal ligi Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nde takımlar sahada 5 yabancı oyuncu bulundurabiliyor, yani bir maç esnasında sahada mücadele eden 10 oyuncunun tamamı yabancı oyunculardan oluşabiliyor. Bu kural yerli oyuncu oynatma zorunluluğu olduğu zaman, yerli oyuncuların takım içi rekabetten uzaklaştığı düşünülerek getirilmişti ama bu kural ile birlikte özellikle büyük takımların kadrolarında yer alan milli takım oyuncularımız pek fazla süre alamaz konuma geldi.
Takımlarımız büyüyen basketbol ekonomimiz ile beraber Avrupa’nın gerek bütçe gerek kalite olarak en iddialı kadrolarını kuruyor. Avrupa’nın en iyi ligine sahip olduğumuzu da söyleyebiliriz ama bu lig gerçekten bizim mi? Kuralın uygulanmaya başlandığı 2014-2015 sezonundan sonra katıldığımız ilk uluslararası turnuva olan EuroBasket2015’te 12 Dev Adam B grubunda oynadığı maçlar sonunda dördüncü sırayı elde ederek final aşamasına ev sahipliği yapan Fransa ile eşleşip son 16 maçında sahada varlık bile gösteremeden 23 sayı fark yiyerek elenmişti.
Peki, “Biz gerçekten bu muyduk?” yoksa 2012 FIBA Avrupa U-16 Şampiyonası’nda, 2013 ve 2014’te FIBA 18 Yaş Altı Avrupa Basketbol Şampiyonalarında Altın Madalya kazanarak bizi gururlandıran pırıl pırıl gençleri olan bir ülke miydik? İkisi de biziz ama bu noktada o gençleri üst yapıya taşıyamamak yabancı kuralının getirdiği etkilerden biri olabilir. Ancak sadece yabancı kuralı tek sebebi olamaz.
Maddi sıkıntılarından dolayı sezona çok düşük bir bütçe ile ana sponsorunu kaybetmiş bir şekilde başlayan Yeşilgiresun Belediyespor’un yaptıkları ortada. Gençlere güvenerek, sorumluluk vererek bu sezon herkesin küme düşer gözüyle baktığı takımlarının 27. hafta itibari ile orta sıralarda yer almasını sağlayarak büyük bir kesimi şaşırtmayı başardılar. Bu başarıda 1995 doğumlu Emircan Koşut, 1996 doğumlu Doğuş Özdemiroğlu ve 1997 doğumlu Enes Taşkıran’ın payı çok büyük. Takıma kattıkları enerjileri ve potansiyelleri her maç görünen bu çocuklar ile birlikte bir oyuncu daha vardı ki o isimde 1996 doğumlu başarılı oyuncu Okben Ulubay’dı. Okben sezona Yeşilgiresun’da başlamış, sonrasında gösterdiği iyi performans üzerine kulübü Darüşşafaka Doğuş tarafından geri çağırılarak koç David Blatt tarafından kadroya dahil edildi. Bu gelişme iyi bir şey gibi gözüküyor ama Okben’in Daçka’da aldığı süre yarı yarıya azalırken buna bağlı olarak performansı da düşüş gösterdi. Biraz önce bahsettiğimiz alt yapıdan üst yapıya geçişlerin sağlanamamasındaki bir başka sebep ise kulüplerin bu genç oyuncuların kariyerleri için izledikleri yanlış politikalar.
EuroBasket2017’de A Milli Basketbol Takımı’mızın başında olacak olan Beşiktaş SJ koçu Ufuk Sarıca yabancı kuralı ile ilgili Milli takım başantrenörü olarak beklentisinin yerli oyuncuların kulüplerinde daha fazla süre alması olduğunu kaydeden Sarıca: “Kurallarla ilgili düzeltmeler yapılabilir. Yabancı oyuncuların değeri, Türk oyuncuların değeri olarak düşünmüyorum. Sahadaki performanslarına göre düşünüyorum. Türk oyuncuların takımda birliği sağlaması açısından büyük rolü var. Türk oyuncular yeter ki o sorumluluğu almaya hazır olsun. Bizler onları daha fazla cesaretlendirmek için görevli insanlarız.” değerlendirmesinde bulunarak yabancı kuralının yerli oyuncuların oynamasına engel olmadığını belirtti.
Milli takım yapılanması ile ilgili olarak EuroBasket2017’ye havuzdaki en iyi kadroyla ve fazla değişim olmadan gidileceğini belirten Sarıca’dan Dünya Şampiyonası ve hayalini kurduğumuz 2020 Olimpiyat Oyunları’na gitmek için daha fazla değişiklik yapmasını bekliyoruz.
Ege GENÇAY