Cleveland Cavaliers formasıyla bu sezon NBA’de önemli süreler alan milli basketbolcu Cedi Osman, FIBA’nın internet sitesine konuştu. Cedi FIBA’ya verdiği röportajda milli takımın öneminden, NBA’deki çaylak sezonu ve LeBron James ile birlikte oynamaya kadar birçok konuya değindi. 22 yaşındaki basketbolcunun röportajı şöyle:
2019 FIBA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri B Grubu’nda mücadele eden Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımı gruptaki ilk iki maçında Letonya ve Ukrayna’yı mağlup ederek liderliğe yükseldi. Bu ilk iki maçta takımınızın aldığı sonuçları nasıl değerlendiriyorsun?
“Eleme gruplarındaki ilk maçlara, evimizde Letonya ve deplasmanda Ukrayna galibiyetleri ile başlamak gruba damga vurmak açısından çok iyi oldu. Ancak bundan daha da önemlisi moralli bir başlangıç yapılmasını sağladı. Şu bir gerçek ki, evimizdeki Letonya maçındaki galibiyetin anlam kazanması için, deplasmanda mutlaka galip gelmemiz gerekiyordu. Bunu ekip olarak arkadaşlarım başardı. Biz geniş kadro ve rotasyon içerisinde iyi bir ekip olduğumuzu bu maçlarla beraber gösterdik. Kısa bir süre içerisinde, Eurobasket’17 kadromuzdan çok farklı bir kadro yapısı ile sahaya çıksak da, savaşarak ve oyun sistemimizi ortaya koyarak gruba iyi bir başlangıç yaptık.”
Takımın bu maçlardaki mücadelesini nasıl buldun? Sence öne çıkan oyuncular var mıydı?
“Milli takımın felsefesi hangi maça çıkarsak çıkalım son topa kadar mücadele etmek. Bu noktada hem Bursa’da taraftar desteğini arkamıza alarak, hem de Kiev’de mücadele ederek kazanmayı başardık. Takım olarak iyi mücadele, hem hücumda hem savunma da ortak olarak doğru hareket etmek başarıya giden en önemli araç. İstatistik anlamında her iki maçta da öne çıkan oyuncular oldu ama ben başarının takım olarak geldiğinde inanıyorum.”
Milli takımın değerini nasıl anlatırsın?
“Milli takım forması giymek büyük bir gurur ve onur. Türk milli takımının formasını giymek beni gerçekten çok mutlu ediyor. O formayı sırtıma geçirdiğiniz zaman, milyonlarca insanın arkanızda olduğu hissetmek size büyük bir sorumluluk veriyor hem de büyük bir heyecan yaşatıyor. Tabii şu an NBA takvimi nedeniyle, eleme grubu maçlarından uzak kaldım ancak sakatlık, hastalık olmadığı müddetçe ben her zaman milli formayı giymek için sabırsızlanıyorum.”
Haziran, Temmuz ve/veya Eylül 2018’deki eleme müsabakalarında yer alacak mısın?
“Dediğim gibi ben her zaman milli takım forması giymek istiyorum. Ancak maç programlarıma uymam gerekiyor. Umarım takımımla bu sene NBA’de son maça kadar gideriz, tabii bu da Haziran ayını da dolu geçirmem demek ancak sağlık sorunum olmaz, şartlar uygun olursa milli formayı giymek her zaman ayrı bir onurdur.”
Eurobasket 2017’ye dönecek olursak, yakın zamanda takım olarak performansınız, atmosfer ve seyirciler için ne söylersin?
“Öncelikle atmosferden bahsetmeliyim. İstanbul’daki maçlarda taraftarımız muhteşemdi. Her maçta desteklerini esirgemediler ve kazansak da kaybetsek de bizimle beraber sahaya yansıtmak istediğimiz mücadeleci ruhu, onlarla beraber sergilediğimizi düşünüyorum. Yeniden yapılanan bir takımız. Bu açıdan, bu turnuvada gruplardan çıkıp, son 16’ya kalmak bizi mutlu etti Bu turda da Avrupa’nın en önemli ve tecrübeli milli takımlarından İspanya’ya elendik. Gelecek turnuvalar için iyi bir tecrübe kazandık. Ben ilerleyen turnuvalarda çok daha iyi performans sergileyip, daha üst turlarda kendimize yer bulacağımızı düşünüyorum.”
Amerika’da günlerin nasıl geçiyor? Neler yapıyorsun? Uyum sürecin nasıl oldu?
“Uyum sürecini çok hızlı atlattım. Hem takım arkadaşlarım, hem de taraftarla sağladığım iletişim bu sürecin olumlu geçmesini sağladı. NBA çok farklı dünya. Saha içi kadar saha dışında da sürekli bir aksiyon içerisindesiniz. Esasında bu hareketlilik sayesinde takım arkadaşlarımla farklı sosyal etkinliklerde sürekli bir araya geliyoruz. Benim gibi ilk senesini geçiren oyuncular için bu ortamlar hem Amerikan yaşantısını görmek, hem de arkadaşlarım ile saha dışında daha fazla diyaloğa girip, birbirimizi tanımak açısından çok yararlı oluyor.”
NBA’de oynamak nasıl bir duygu? Gelişimine ne gibi katkısı var takımının?
“Bir kere ben çok şanslıyım. NBA’de forma giymek büyük bir keyif ama NBA şampiyonluğu için yarışan bir kadronun içinde yer almak harika bir duygu. Umarım ilk yılımda şampiyonluk yüzüğü takabilirim. Gelişimime katkı olarak şunu söyleyebilirim. Basketbolda her gün yeni şeyler keşfediyorum. Takım arkadaşlarım çok tecrübeli oyuncular, hepsini ayrı ayrı gözlemleyip, yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Şu ana kadarki süreçte, bana verdikleri destekle adaptasyon sürecimi hızlı ve kendi açımdan olumlu bir şekilde geçirdim. Şimdi nasıl daha iyi olurum ve her gün kendimi nasıl bir üst noktaya taşırım, bunu takımın bana sağladığı destek ile oluşturmaya çalışıyorum.”