THY EuroLeague ekiplerinden Anadolu Efes’in düzenlediği medya gününde, koç Ergin Ataman kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Anadolu Efes ile EuroLeague şampiyonluğu hedefleyen Ergin Ataman pandemi sürecinde yaşananlar, yeni kitabı ve hedefleriyle ilgili Fanatik ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Fanatik’in Ergin Ataman ile yaptığı Röportaj şu şekilde:
Ergin Ataman yeni çıkan kitabı ile ilgil şu ifadeleri kullandı:
Kitabın bir biyografi olarak söyleşi şeklinde olması okunmasını daha kolay hale getirmiş. Bu kitap bir basketbol yayını değil. Öyle olsa daha çok teknik taktik konuşmamız gerekirdi. Öyle olsaydı küçük bir kitleye hitap edecektik. Burada Türkiye sıfırdan çıkmış bir basketbol antrenörünün Avrupa’da nasıl tanınan önemli antrenörlerden biri haline geldiğinin hikayesi var.
“Kitabı beni sevsinler diye yazmadım”
Bu kitabı, hikayeyi beni sevmeyenler okusun da beni sevsin diye yazmadık. Bu hikayeyi belki bir Sırp, İtalyan veya ABD’li yapmış olsa böylesine önemli bir hikaye olmazdı. Ama Türkiye’deki bir spor adamının yapmadığı şeyleri yaptığımız için bir başarı hikayesine geldi. Bizden sonrakiler bunu yapabilsin, onlara yön verelim diye yazdık.
“Kaybedeceksek sahada kaybetmeliydik”
Spor tarihinde en büyük haksızlığa uğramış takımlardan bir tanesi Anadolu Efes…Normal sezonun bitmesine sadece 6 maç kala en yakın rakibinden 2 galibiyet önde olan bir takım var ve tüm otoriteler tarafından şampiyonluğun en büyük adayı olarak gösteriliyorduk. O dönemde maçların durdurulması haklıydı. Ama sezonun bitmemesinin hiçbir geçerli sebebi yok. Özellikle NBA’i ve futbol liglerini gördükten sonra… Bize yapılmış büyük bir haksızlık var. Şampiyon olacağımızın bir garantisi yoktu. Ama kaybedecekse de sahada kaybetmeliydik.
“Memur zihniyetinden kurtulsunlar”
Genç arkadaşlara şunu söylemek isterim. Bugün bazen memuriyette veyahutta farklı mesleklerde gizlenebilirsin. Ama spor gibi sanat gibi mesleklerde gizlenme şansın yok. Sonuçta sahaya çıkıyorsun ya kazanırsın ya kaybedersin, ya iyisindir ya da kötüsündür. Onun için de hep iyi olmaya çalıştım. Burada da genç arkadaşlara tavsiyem odur. Memur zihniyetinden kurtulup, hep en iyiye, en yukarıya gelmeye çalışmaları. Şu an en yukarıda değilim ama hâlâ çaba sarf ediyorum.
“Sıradan insanlarla çalışmam”
Ben ilerisini görmediğim arkadaşlarla çalışmam. Benimle çalışan arkadaşların benim misyonumda olmasını ve hedeflerinin büyük olmasını isterim. Ama ileride risk almak istedikleri zaman onlara her türlü desteği veririm. Hep ön cephede görülen benim ama arka tarafta işi pişirenler iyi olmazsa sen hiçbir zaman iyi olamazsın. O yüzden benimle çalışan antrenörlere hep destek olup, önlerini açmaya çalıştım. Sıradan insanlarla çalışmam ben.
“Yeni bir mücadele”
Pandemi döneminde ekonomik şartların ağırlaştığı hele ki Türkiye gibi giderlerin döviz, gelirlerin TL cinsinden olduğu bir dönemde sürekli artan maliyetlere rağmen takımı koruduk. Yönetimin ciddi bir özverisi var ve Türkiye’de yaratılan bu heyecanı devam ettirme isteği vardı. Onun için sezona o heyecanla, yarım bıraktığımız hikayeyi devam ettirebilmek için başlıyoruz. Yeni bir mücadele olacak bu.
“Seyirci ile coşuyorduk”
Yeni sezon öncesi bazı dezavantajlarımız var. En önemlisi seyirci. Oynadığımız basketbol keyif verdiği için seyirci ile coşuyorduk. Hem Sinan Erdem’de hem de dışarıda seyirci ile oynamayı seven yıldızlarımız var. Maçlar seyircisiz olursa motivasyonu sağlamakta sıkıntı çekebiliriz.
“Shane Larkin için gerekli hamle…”
Shane Larkin konusunda yaşanan olaylarda da Anadolu Efes’e karşı çok büyük bir haksızlık var. Hem Efes’e hem Larkin’e. Bugün Türkiye’de herkesin gurur duyduğu Türk olmasından mutlu olduğu Cumhurbaşkanımızın kimlik kartını bizzat verdiği, Milli Takım formasını giydiği bir oyuncu Türkiye Ligi’nde Türk statüsünde oynayamayacak. Çok önceden yapılan yönetmelikler yüzünden hiçbir zaman Türk Milli Takımı’nda oynama şansı olmayan bazı oyuncular var ligimizde. Ama onlar Türk statüsünde oynuyor. Bu konuda gerek Spor Bakanlığı’nın gerekse yönetmelikleri düzenleyen Federasyon’un bunu düzeltmesi gerekiyor. Basketbol sezonunu sonlandırıp, beyaz sezon ilan edecek kadar gücü olan bir Federasyon’un Larkin gibi bir oyuncunun Türkiye Ligi’nde Türk statüsünde oynaması için de gerekli hamleyi yapmasını bekliyorum.