Fenerbahçe Beko’daki kötü gidişatın nedenlerini değerlendirdik

Fenerbahçe Beko sezon başından bu yana çok kötü mağlubiyetler alıyor.

Oynadığı 6 maçın 5’inde yıllardır izlediğimiz basketbolu kesinlikle sahaya yansıtamadı. Baskonia karşısında kazanırken bile geçmiş yıllardan çok uzaktaydı. O karşılaşma Obradovic oyunundan son derece uzak tamamen Nando De Colo’nun oyunuyla gelen bir galibiyet olmuştu.

Çarşamba günü oynanan Maccabi FOX maçının ikinci yarısında bir şeyler düzene girmeye başladı. Takım en dibi görmesinin ardından bir çıkış yakaladı ancak İsrail deplasmanında maçı çeviremedi.

Bugüne geldiğimizde Zalgiris Kaunas karşısında maçın belli bölümlerinde eskiden beri bildiğimiz hücumlarını ve savunmalarını gördük. Fenerbahçe geçtiğimiz haftalara oranla geleceğe oyun anlamında umutla bakabiliyor. Kostas Sloukas ile De Colo’nun uyumu bugün en çok göze çarpanlar arasındaydı.

Koç Obradovic de maç sonunda yaptığı açıklamada “Bizim için çok önemli. Takım iki gece öncesine göre çok farklıydı” sözleriyle anlattığım durumu özetliyor aslında.

Fenerbahçe Beko bu duruma nasıl geldi?

Sarı-lacivertliler geçtiğimiz sezon Nisan ayında Jan Vesely, Kalinic ve Joffrey Lauvergne’in sakatlanmasıyla birlikte bir düşüş sürecine girmişti.

Sezon başı kampında Vesely ve Lauvergne sakatlıkları dolayısıyla yer almadı.

Geçtiğimiz sezonun kilit oyuncularından Melli ve Guduric NBA’e gittiler.

Eylül ayında oynanan Dünya Kupası’nda yer alan De Colo, Kostas Sloukas ve Gigi Datome takımın yaz kampının büyük bölümünde yer almadı.

Obradovic, kağıt üzerinde muhteşem bir kadroya sahip. Geldiği günden beri en iyi kadrosu diyebiliriz. Ancak yıllardan beri bildiğimiz Obradovic sistemi, zamanla oturuyor. Çünkü Fenerbahçe Beko takım oyunuyla kazanabiliyor. İyi savunma, organize hücumlar, ezberlenen yüzlerce set var. Yeni oyuncuların bu düzene adapte olması zaman alıyor. Her geçen gün üstüne koyarak ilerlenebiliyor. Zalgiris maçında gördüğümüz savunma ve hücumlarında bazı sekanslar ile geri dönüş sinyallerini aldık.

Ayrıca tüm bu yaşanan sakatlıklar, oyuncuların takımdan ayrılışı, yeni bir takımın oluşturulmasının yanı sıra Fenerbahçe Beko fikstür dezavantajı ile başladı. Zaten oturmamış bir sistem var ve 6 maçın 4’ünü deplasmanda oynaması olumsuz olarak etkilediğini görüyoruz. Eğer temsilcimiz bu maçların 3 tanesini evinde oynuyor olsaydı ve 3 galibiyet çıkarmış olsaydı bugün bunları konuşmuyor olurduk.

Bu takım 2017 yılında Euroleague şampiyonu olurken, sezonu 6. sırada tamamladığını unutmamak gerekiyor.

Uzun lafın kısası, Fenerbahçe Beko bugün kaybetmiş olmasına rağmen, oyun olarak kazanma yolunda olduğunu ilk kez gösterdi. Koçun yorumu da zaten açıklamaya çalıştıklarımı destekler nitelikte.

Hüseyin Candan – Basketbola.com